Bumerang - Yazarkafe

2 Nisan 2014 Çarşamba

Kanser Haftası


Kanser terimi tıbbın babası Hippocrates tarafından oluşturulmuştur.
1-7 Nisan tarihleri Kanser Haftasıdır. Bu hafta bilinçlenmek ve bilinçlendirmek adına çok önemlidir. Kanser hastalığı artık o kadar yaygın bir hastalık oldu ki ; insanlar bununla nasıl baş etmeleri gerektiğini çok iyi bir şekilde anlamak ve anlatmak zorundalar.
Ankara Rixos otelde düzenlenen Kanser sempozyumu iyi bir örnek . Yurdumuzun dört bir yanında bu konu ile ilgili bilinçlendirme faaliyetleri ve korunma yolları anlatılmalı ve yayılmalıdır. Çünkü toplumumuz iyi ya da kötü bir şeyler başına gelmedikçe anlamıyor.
Kanserin ilk kaydedilir belirtileri ; açıklanamayan kilo kaybı , halsizlik , ateş , ağrı , cilt değişiklikleri , kanama, dışkılama veya idrar yapma alışkanlığında değişiklik , öksürük , horlama .
Bir çok kanserin özellikle akciğer ve pankreas kanserinin ilk belirtisi açıklanamayan kilo kaybıdır.
Ateş genelde ileri evrelerde görülür fakat , lenf bezi tümörleri ve kan kanserinde ilk belirti olarak kaydedilmiştir.
Kan kanseri ve kansızlığa sebep olan mide ve bağırsak tümörlerinde görülmektedir.
Ağrı testis ve kemik kanserinde ilk belirtiler arasında yer alır , fakat tüm kanserlerin ileri evrelerinde görülür.
Şişlik cilt tümörleri haricinde iç organ tümörlerinde de görülebilir.
Balgamda kan görülmesi akciğerde , dışkı da kan görülmesi kalın bağırsakta , idrarda kan görülmesi böbrek ve idrar torbasında , zamansız vajinal kanamalar ise rahim ve rahim ağzı kanserlerinin belirtileri olabilir.
Dışkılama ve idrar yapma alışkanlığındaki değişiklikler ishal kabızlık , dışkı büyüklüğündeki değişiklikler bile bağırsak kanserini ilk belirtisi olabilir.
İnatçı öksürük  akciğer kanseri , horlama ise gırtlak kanserinin belirtisi olabilir.
Ben veya siğillerdeki değişiklikler ise cilt kanserinin habercisi olabilir.
Yukarıda saydığımız belirtileri vücudunu tanıyan bir insan hemen fark eder ve hemen doktora giderse ; tetkiklerin yardımı ile vücudunda gelişmekte olan tümör kolaylıkla tespit edilip , tedaviye başlanır.
Ama asıl tedavi insanın kendi içinde , kafasındadır.
Günümüzde stresin sebep olmadığı hiç bir hastalık mevcut değil . Stres vücudun bağışıklık sistemini zayıflatan en büyük etkendir. Fakat bunun yanı sıra diğer risk faktörlerini de gözden geçirmemiz gerekmektedir.
Sigara , alkol gibi risk faktörleri kontrol edilebilirken ;  yaş ,cinsiyet ve genetik özellikler gibi risk faktörleri kontrol edilemezler. Risk faktörlerini birkaç başlık altında toplayabiliriz.
Davranışsal risk faktörleri ( sigara , alkol , kilo kontrolü gibi ) , biyolojik risk faktörleri ( cinsiyet , yaş , ırk ) , cinsiyet ( bazı prostat türlerinin cinsiyete bağlı olması gibi ) , Irk , Cilt rengi , çevresel risk faktörleri ( yaşanılan yer , kimyasalların günlük hayattaki yeri , maruz kalınan radyasyon , UV ışınları gibi ) genetik risk faktörleri
( ailede yaşanan bir kanser hikayesi mevcut ise , bunun yaşa ve cinsiyete göre dağılımı , üç veya daha çok kuşakta aynı tür kanser hikayesinin görülmesi , bununla ilgili genetik tarama testlerinin yapılması  )
Kanserden korunmak ise ; doğal gıdalarla beslenmek , daha çok sebze ve meyve tüketmek . Bunun yanı sıra düzenli ve sağlıklı bir hayat sürmek ; sigara ve alkolden uzak durmak bunun yanında kilo kontrolünü sağlıklı bir şekilde oturmak .Güneş ışınlarından ve çevresel kimyasallardan uzak durmak , temiz hava ve toprağa bol bol zaman ayırmak . En önemlisi sevdiklerinizle , hayatı doğru ve kaliteli bir şekilde harcamak .

Sevdiklerinizle , sağlıklı günler dilerim.




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder