Bumerang - Yazarkafe

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Şipşirin bir yardımcı :)

Çok beğendim ve paylaşmak istedim. Bu arada bloga nasıl video yüklendiğini de öğrenmiş oldum YİİHHUUUU :)

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Geçip Giderken ...



H.G. Wells'in hikayesi...
Dere tepe , dağ ova dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış .Yürür yürür gidermiş , gider gider yürürmüş.
Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy .Yaklaşmış köye doğru.
Yolları bir tuhaf , evleri bir tuhaf , insanları bir tuhafmış köyün...
Girince köyün içine anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların , erkeklerin, çocukların velhasıl herkesin sımsıksı kapalıymış gözleri...
Gezginci adam karar vermiş burada yaşamaya :
- Hiç değilse benim bir gözüm var , diyormuş. Körler ülkesinde şaşılar kral olur , derler . Ben de bunların başına geçer , yaşarım.
Körlerin gözleri yokmuş ama elleri , kulakları , burunları çok hassasmış. Kendilerine göre kudukları bir düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.
Adam şaşkın hallerine bakıyormuş onların. Yürümeleri , konuşmaları doğrusu başak türlüymüş.

Bir gün körlerden biri , öteki körün malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş:
- Filanca malını çaldı falancanın.
Körler :
- Nereden biliyorsun , o kadar uzaktan duyulmaz ki ? demişler.
- Ben duymadım , gördüm. Gözüm var benim. Görüyorum.
Körler göz diye , görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. Uzun yıllar içinde çoktan unutmuşlar bu hissi.
- Ne demek görmek , demişler.
- Nasıl görüyorsun yani , duyulmayacak mesafeden anlıyor musun ne olup bittiğini ?
- Anlamıyorum tabii...
- İnanmayız imtihan edeceğiz seni...
Adamı almışlar , uzakça bir yere dikmişler. Tecrübeleriyle biliyorlarmış o uzaklıktan bir şeyin işitilmeyeceğini.
- Anlat bakalım , şimdi biz ne yapıyoruz , demişler.
Adam anlatmış :
Oturuyorsunuz , konuşuyorsunuz , Şu ayağa kalktı , bu elini oynattı , beriki bacağını sallıyor v.s...
Derken , körler bir evin içine girmişler , bağırmışlar :
- Anlatsana...
- İçeri girdiniz , göremiyorum ki ...
Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu :
- Ne olmuş yani içeri girmişsek . elli santim fark etti, anlat anlat , demişler...
- Arada duvar var , görmüyorum.
Körler :
- Öyle bir şey olmaz , demişler. Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun , acayip şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni...
Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekim de kör tabii... Elleriyle yoklamaya başlamış adamı . Yoklamış yoklamış ve parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken :
- Buldum , demiş . Bozukluk burada...
Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve :
- Saçmalaması bundan dolayı , diyormuş. Ben bunu hallederim , düzeltirim onu...
Körler ülkesinde kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kendini oradan.
Körler görenleri anlayamazlar. Saçmalıyor sanırlar ve onu düzeltip kendilerine benzetmek için gözlerini çıkarmaya uğraşırlar.

Doğan Cüceloğlu'nun İçimizdeki Biz adlı kitabından alıntıdır.

Dalgacı Mahmut

İşim gücüm budur benim ,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.
Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker ;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da ,
O da benim vazifem ;
Bir baş düşünürüm başımda ,
Bir mide düşünürüm midemde ,
Bir ayak düşünürüm ayağımda ,
Ne halt edeceğimi bilemem.


YANIK TENCERE DİYE BİR BLOG VAR !

Bu aralar iş yoğunluğum hafiflediği için , blogları inceleme fırsatı buluyorum. Ama bir blog var ki enerjisine hayran kaldım . Yazarı Hiko , blogu YANIK TENCERE.
Hayata rengarenk bakabilen bu genç arkadaşımızı kutluyorum . Enerjisini hemen hissettiriyor , hayata farklı bakabilmenin , hayatta en önemli şeyin insanın kendisi olabilmesi olduğunu vurgulayarak yaşamın yükünün nasıl hafifletildiğini hissettiren bir blog .
Çalışan genç bir annenin etrafına nasıl yetebileceğini , sevdiceğine işten gelince hemen nasıl pratik yemekler yapılabildiğini , insanlarla paylaşmanın ne güzel bir duygu olduğunu anlatan keyif dolu bir yazarın penceresi YANIK TENCERE .
Hiko , Rabbim seni ve aileni nazarlardan korusun . Her yazını merak ve hayranlıkla bekliyorum.





22 Mayıs 2014 Perşembe

Tavuklu Bezelye





Malzemeler

2 orta boy patates
3 Sivri biber
3 orta boy domates
1 kilogram bezelye
2 kuşbaşı doğranmış  Tavuk göğsü
1 büyük boy kuru soğan ( ya da 2 orta boy soğan )
1 tatlı kaşığı biber salçası
8 - 9 dal dereotu
1 kesme şeker
Yarım çay bardağı sıvı yağ
İsteğe bağlı kaya tuzu

Yapılışı

Soğanları yemeklik doğrayıp , bir tencereye alın . Soğan tam kızarmadan tavukları da ekleyip iyice kavuruyoruz.  Daha sonra domates rendesini ekleyip bir taşım kaynamasını bekliyoruz. Bir tatlı kaşığı biber salçamızı da ekleyip , üzerine şekerimizi ve  bezelyeleri atıyoruz. Şöyle bir harmanlayıp ;yeşil biberleri de ekledikten sonra bezelyeleri su koymadan 3-5 dakika arası kaynatıyoruz. Patatesleri iri küp kesip ekliyoruz. 3 su bardağı kaynamış su , ince kesilmiş dereotunu ve tuzumuzu da ekleyip ; pişirmeye bırakıyoruz.
Afiyetle.



20 Mayıs 2014 Salı

Su Muhallebisi


Malzemeler ( 4 - 6 Kişilik )

2 Su bardağı süt
1 Su bardağı Su
3 Yemek kaşığı buğday nişastası
2 Yemek kaşığı toz şeker
1 Paket vanilya

Yapılışı

Süt , su , şeker ve nişastayı pişireceğimiz tencereye alarak iyice karıştırıyoruz. Tamamen karıştığından emin olduktan sonra , ocağa alıp karıştırmaya devam ediyoruz.. Kaynamaya başladıktan 10 dakika sonra altını kapatıyoruz.

Üzerine
2 - 3 çorba kaşığı gül suyu
2 çorba kaşığı pudra şekeri


Islattığımız küçük borcama döküp , buzdolabında soğutuyoruz. Servis ederken üzerine pudra şekeri ve gül suyu döküyoruz. ( Üzerine çikolata sosu hazırlayıp döktüğünüzde ise saray muhallebisi yapmış oluyorsunuz. )

Afiyetle.

6 Mayıs 2014 Salı

Ekşili Sulu köfte

Malzemeler

Yarım kilo az yağlı kıyma
1 Küçük boy kuru soğan
1 Çay kaşığı karabiber
1 Çay kaşığı tuz
8 - 10 dal maydanoz
Yarım çay bardağı pirinç
8 Su bardağı kaynar su
Yarım çay bardağı un
Genişçe bir tepsi

Terbiyesi

1 yumurta sarısı
Yarım limon suyu
5 -6 dal ince kıyılmış maydanoz

Yapılışı

Yarım kilo kıymanın içine kuru soğanı rendeliyoruz. Üzerine kıyılmış maydanozu , tuzu , yıkanmış pirincimizi, karabiberi de ekleyip iyice yoğuruyoruz.
Kiraz tanesi büyüklüğünde parçalar koparıp ; yuvarlayın un yaydığınız tepsini içine bırakın. Hepsi bitince tepsiyi sallayarak , hepsinin unlanmasını sağlayın. Kaynayan 8 su bardağı kaynar suyun içine atın. Pirinçleri pişene kadar kaynatın . Pirinçler pişince terbiyesini karıştırarak ekleyin . İsteğe göre içine küp küp kesilmiş havuç ve patates de ekleyebilirsiniz.

Afiyetle.


4 Mayıs 2014 Pazar

Gezi Kurabiyesi


Malzemeler 

1 yumurta
1 paket Becel margarin
1 kabartma tozu 
Portakal kabuğu rendesi ( miktarı damak tadınıza bağlı ) 
Yarım portakal suyu
1 çay bardağından 1 parmak fazla Ülker damla çikolata
Aldığı kadar un 
1,5 çay bardağı şeker

Üzeri için
Kurabiyeleri yuvarlayıp , yarım çay bardağı şekere banın .

Yapılışı
Yumurta ve margarinin oda sıcaklığında olmasına dikkat edin. Tüm malzemeleri karıştırma kabına alın ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. İyice yoğurun ve cevizden biraz daha küçük yuvarlaklar haline getirin. Sadece üzerini şekere banın. 175 derece fırında kızarana kadar pişirin. 
Afiyet Olsun.